ben çok seviyordum bu partiyi. cidden seviyordum üniversite okuduğum yıllarda. hatta bir gün üniversite okuduğum şehirdeki il binalarına gidip tanıştım oradakilerle. onlar da can sıkıntısından olsa gerek, sıcak karşıladılar beni. çay-kahve içip muhabbet ettik saatlerce. sonra ben ayaklandığımda "gene bekleriz" dediler. ben de ne zaman canım sıkılsa gittim. üye yapmayı bile teklif etmediler bir kereliğine. garip geldi bu durum açıkçası. kendileri yüzüklerin efendisindeki orta dünyanın ortasında bir shire edasındaydı.
hele bir de
besim tibuk o ara televizyon kanallarına çıkıp "bu millet ben konuştuğumda hak veriyor, seçim zamanı ise oyunu başka partilere" dediğinde "olur mu lan öyle şey" deyip kızardım.
epey bir süre takıldık il başkanlığında. hatta işi büyütüp okey falan çevirdik akşamları. parti binasında değil. her hangi bir okey salonunda. o zamanlar yine böyle bir genel seçim vardı, 2002 genel seçimleri miydi neydi işte, seçim sabahı kafayı vurup yattım. uykuya geçmezden önce de besim tibuk'un sözü aklıma geldi ve "adam haklıymış" dedim.
oysa daha geçen seçim sabah öyle mi oldu? erkenden kalkıp (öğleden sonra 3 gibi) duşumu aldım, dişlerimi fırçalayıp gittim oyumu kullanacağım okula. o değil de, ne garip bir duygudur, hayatım boyunca ne benim ne de benim sülalemden her hangi birisinin okumak için olmasını geç, gezmek için bile bahçe duvarından içeri giremeyeceği bir okulda ülkeyi yönetecek kişileri seçmek için oy kullanmak.
demokrasinin güzelliği bu işte. neyse, girdim içeri, oy pusulamı ve mührü aldığımda sandık görevlileri gülümsedi. ben mevzuyu anlamadığımdan "noldu?" dedim. "bi şey yok" dediler. "sadece siz kalmıştınız bu sandıkta oy kullanmayan".
özür diledim sandık görevlilerinden. üniversite okuduğum yıllardaki üşengeçliğimi hatırlayarak. kabine geçtiğimde bu partinin logosunu gördüm. bir an elim kaydı, yalan yok. ulan bassam mı dedim. basamadım.
bu parti işte, mazide bir anı olarak kaldı. o ilk gençlik yıllarımın arayışı ve bir şeye ait olma sevdası içimde bir yerlerde gezinseydi ve
besim tibuk siyasi tartışma konulu programlara çıkıp ofsaytı kaldırmaktan bahsetseydi, oyumu bu partiye verirdim. vermediğim için pişmanım ama. yaşan yok.
ben büyümüştüm, dünyanın siyasetle değişmeyeceğini anlamıştım ve besim tibuk yoktu. futbolla olan bağımsa cahil ve ilk hazmedemeyişte karşısındakini orospu çocuğu diyerek yaftalayan adiler tarafından köreltildiğinden hiçbiri gerçekleşmedi.